11 Temmuz 2007 Çarşamba

Her toplumun kendine özgü anlatım biçimi vardır. Düşten gerçeğe sınırsız bir çeşitliliği içinde barındıran bu anlatılar, toplumların birbiriyle benzer ya da ayrı yanlarının açıklanmasında önemli birer ölçüdür.Bu sitenin amacı, masallar, efsaneler ve öteki anlatılar aracılığıyla, toplumlar arasında, ayrılıktan çok benzerliğin bulunduğunu öne çıkarmaktır. Dahası, bilinçle ve bin yılların çabalarıyla her anlamda birbirinden ayrı olduğu kanıtlanmaya çalışılan toplumların gerçekte ne denli yakın olabileceğinin vurgulanmasıdır.İnsan aklının almakta zorlandığı denli hızlı ve yoğun bir gelişmenin yaşandığı bir dünyada, aynı hızla gelişen ayrımcı ve dışlayıcı düşünce biçimlerinin karşısında, içten bir umut ışığı gibi yanan anlatıları unutmak yerine aktarmak gerekmekte sonraki kuşaklara.Dünyanın değişik yerlerinde birbirinden çok farklı yaşam sürdüren toplumların, yaşam biçimleri değiştikçe aralarındaki uçurumlar da artmaktadır. Refah toplumlarında boşa giden şeylerle kaç yoksul toplumun günlük yaşamı garanti altına alınabilirdi kimbilir?Uçurum arttıkça biraraya gelmeleri olanaksızlaşan bu toplumları günlük yaşamdan öte anlatılarda biraraya getirmek olanaklı görünmekte.En yoksulla en varsılın ancak böylesi anlatılarda tek bir yürek olabileceği »masal gerçeği«, insanların paylaşmaya dönmeleri için bir başlangıç olabilir belki de. Paylaşmaktan anlatılmak istenen hemen varsıl Batı dünyasının temel düşünce biçimi olan, varlığı paylaşma değil kuşkusuz. Duyguyu, sevgiyi ve bunlarla birlikte suyu, ekmeği, tuzu paylaşmak olmalı doğallıkla.Yürekten paylaşınca herşeyin herkese yetecek denli çoğalacağını düşünmekten başka çare var mı?Geçmişiyle bağı olmayan ya da azalan birey ve toplum, gününü ve geleceğini yorumlamakta önemli sıkıntılarla karşılaşmakta. Keşke herşeye sahip olduğunu düşünen insan, önce paylaşma özelliğine sahip olabilseydi.Bu sitede geleneksel anlatıların aktarılmasına özen gösterilecek.Aktaran kişinin masala, efsaneye ya da başka anlatıya ilişkin kaynak belirtmesi anlamlı olurdu. Bebeğe mırıldanan ninninin hangi dilde olduğunun önemli olmadığı gibi anlatının da hangi dilde olduğu önemli değil. Geldiği biçimde aktarılacaktır.Bunlara ilişkin düşünceleri, yorumları paylaşmanız anlatıların amacına ulaşmasına katkıda bulunacaktır.

Hiç yorum yok: